Yağdırın be yağdırın... Sofizm, Kübizm, Rasyonalizm, Realizm, Kapitalizm, Sosyalizm, Liberalizm, Pragmatizm, Enteljansiyanizm, Şakobenizm...

Ülkesine vergisini öderken beli bükülen 80 milyonun umudunu Haluk Levent'e bağladığı bir zamanın ünlü düşünürü, yalakalık, kofluk, aptallık, zevzeklik felsefesinin vücut bulmuş hali Nihatizm...

Yağdırın gelsin...

İki milyonluk bir şehri Halil Özcan gibi vizyon yoksunu bir ismi bile TBMM amirliği makamına oturtan Urfaya özgü koyunizmi yağdırın!

Herman Melvil şöyle der " Biz Amerikalılar, özel, seçkin bir halkız! Zamanımızın İsrailoğlularıyız; hürriyetlerin kutsal ahidini bizler taşıyoruz!" Bu şu demek: Amerikan gücü rasist bir teolojik düzen içerisinde kendisini var etmekte... Bu vesile ile dünya üzerinde yaşayan hiçbir etnik, inanç ve kültürün önemi yoktur!" Sadece tanrının ülkesi Amerika vardır!" hastalığı içerisindeler. Bu hastalık ile daha çok kan dökülür yeryüzünde...

Şükürler olsun, belki tek damla kan dökülmesine sebep olmadı bugüne kadar ama kendilerini Urfa'nın seçkin, özel kesimi ilan eden ve 2 milyonun kaderlerini belirleme haklarını sadece kendilerinde gören İsotçukizm akımının Urfa'yı Türkiye'nin Amerikasına çevirisini izliyoruz sadece!

Görünürde muhafazakar, iyi birer Müslüman ama sekülerizmin bütün paradigmalarını kusursuz şekilde Urfa üzerinde uygulayan İsotçuların 2 milyonun geleceğine biçtikleri tek Rol, koyun gibi güdülen, yoksul, çaresiz ve sinmişlikten ibarettir.

Paradigma dedik madem konuyu biraz açalım... Son dönem Urfa siyasetinde başını Özşavlı, Akay, Özcan ve birkaç belediye başkanının çektiği yeni akım Arabizm ile kolkola giren İsotçuların medeniyetin beşiği Urfa gençliğinin önüne rol model olarak koyduğu isimlerden birisi de Halil Özşavlı ismidir.

İsotçuların piyar çalışmasının sonucu olarak önce BŞ Belediye Başkanı sonra vekil derken GTH bakanlığı makamına kadar yükselen Ahmet Eşref Fakıbaba'nın Urfa siyasetine hediyesi olan Özşavlı bugün kimselerin liyakat gerekçesi, yetileri, karşılığını hala bilmediği bir operasyon ile Urfayı temsilen TBMM de Milletvekilidir.

Çünkü İsotçularında yardımı ile giderek güçlenen Arabizm kısa sürede İsotçuların uzun süren saltanatını bitirecek kadar güçlenmiş ve bugün nüfusunun %75'i muhafazakar Kürt ve önceleri SP son 18 yıldır Ak Parti seçmeni olan Kürt Halkını bütünü ile siyasi temsiliyetten yoksun bırakma çabasındadır.

Hepimiz biliyoruz ki eski Ceylanpınar Belediye Başkanı Abdullah Aksak'ın YSK tarafından görevden alınmasının gerekçesi aslında 25 yıl önce işlediği silah yakalama ve memnu haklarının iptali değildir!

Çünkü YSK pekala 25 yıl sonra Aksak'a memnu haklarını iade edebilir ve görevinin devam kararını verebilirdi.

Bugün gururla, kasıla kasıla "Aksak'ı ben görevden aldım!" diyerek dolaştığı iddia edilen Özşavlı, Aksak'ın görevden alınmasında rolü olan Arabizm akımının ana aktörlerinden birisidir.

Her ne kadar Ceylanpınar eski belediye başkanı Menderes Atilla operasyonu bütünü ile kendine mal etse, bir diğer deyişle üzerine alsa da; Urfa Kamuoyu bu operasyonu yapan isimlerin Özşavlı, Akay, Özcan ve onlara destek veren İsotçu Lobisi ile Arabizm akımının yeni aktörleri olduğunu bilmektedir.

Peki bu durum 17 yıldır Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde Urfa'yı Ak Partinin kalesi yapan muhafazakar Kürt seçmen üzerinde nasıl bir etki yaratır?

Bunun cevabı çok basit: Ak Parti kısa sürede  Arabizm ile kolkola giren ve URFA siyasetini, ticaretini, bürokrasisini bütünü ile ele alan; tarumar eden İsotçulara müdahale etmez ise; Urfa yeni hatta daha büyük bir Diyarbakır olmaya adaydır...

Anketlerin ülke genelinde hızla oy kaybettiğini ortaya koyduğu veya iddia ettiği Ak Parti bu iki oluşumun yarattığı ötekileştirme, sömürü ve sinsi siyaset anlayışının bedelini kalenin temelinden yıkılması ile ağır ödeyecektir.

Biz dönelim akla, mantığa, siyasi hafıza ve pratiğe hatta insani her şeye aykırı bir şekilde adeta rol model gibi gösterilmeye çalışılan Özşavlı vakasına!

Son genel seçim öncesi kimselerin tanımadığı; parti içi veya özel hayati, kariyerine dair tek bir somut verinin olmadığı Özşavlı nasıl oldu da birden bire milletvekili oldu?

Fakıbaba dışında hangi güç Viranşehir'in ancak %10/15 lik nüfusuna tekabül eden Arap Halkı arasında bile %1'lik karşılığı olmayan Özşavlı hangi kriterler baz alınarak milletvekili oldu?

Etnik köken bazlı dağılımı malum olan Viranşehir ve Ceylanpınar'ı temsil ettiğini iddia eden Özşavlı 'nın Aksak sonrası Viranşehir Belediye Başkanını hedef almasının altında yatan gerçek amaç tıpkı Ceylanpınar da olduğu gibi Viranşehir' i de Araplaştırma gayesi midir yoksa?

Yoksa diyorum çünkü yerel seçim sürecinde Salih Ekinci için Erdoğan'a çıkıp "Ben bu adamla Viranşehir'i kazanarım!" diyecek kadar arkasında duran Özşavlı' nın sadece 8 ayda adeta düşmanlık duyguları ile u dönüşü yapmasının altında ne yatabilir ki?!

Özellikle Viranşehir başta olmak üzere Urfa kamuoyunda, sokaklarında dillendiren "Özşavlı Salih Ekinci' den istediklerini alamadı bu yüzden saldırıyor!" dedikodularının, iddialarının gerçek olduğuna ihtimal vermek bile istemiyorum ama Özşavlı'nın Ekinci' den orantısız ve Erdoğan'ı dahi ciddi şekilde rahatsız edecek isteklerde bulunduğuna dair ciddi iddialar midemi bulandırmaya yetiyor.

İlginç olan bir diğer mevzu da yerel seçimde aynı hedef için kolkola giren Özşavlı ve Ekinci'nin hemen seçim sonrası ciddi bir şekilde anlaşamadığı bilinirken Özhaseki' nin Özşavlı' dan yana tavır koyduğu iddialarıdır.

Son dönem de Şanlıurfa BŞ Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ile beklenmedik kadar samimi bir ilişki içerisinde olduğu iddia edilen Özhaseki' nin Viranşehir, Ceylanpınar kamuoyundan gelen yüzlerce şikayete rağmen Özşavlı'ya adeta kol kanat germesinin gerekçesi ne ola ki!?

Bunu basit bir partidaşlık güdüsü, gerekliliği ile açıklamak mümkün değil çünkü Özhaseki' nin Urfa'nın diğer siyasilerine aynı mesafede durduğu pek söylenmiyor... 

Yine Özşavlı' nın başta babası olmak üzere nerede ise bütün ailesine imtiyaz tanınması yönünde Viranşehir ve Urfa kurumlarına, kurum amirlerine ciddi ve rahatsız edici baskılar kurduğuna dair onca şikayet neden genel merkez ve özellikle Özhaseki tarafından sürekli ötelenmektedir?!

Özhaseki bu şikayetlerin doğruluk ihtimalini araştırmak için Viranşehir, Ceylanpınar kurum amirleri ile basını veya STK başkanlarını, Halkını, esnafını dinlemek yerine neden üstüne adeta Özşavlı'nın gönüllü hamisi olmuştur?

Şehirde hiç bir karşılığı olmayan bu kadar düşük profilli bir isme Özhaseki ve genel merkezin gösterdiği ilginin gerekçesi nedir?

Devam Edecek...