Gün geçmiyor ki Şanlıurfa sosyal medya da alay konusu olmasın!

Suriyeli bir kasabın deveyi vahşice keserken sokağı  kana buladığı video ile ülke gündemine oturan Urfa, şimdi de BŞ Belediyesi tarafından yaşlı bir kadına gönderilen yardım kolisi videosu ile adeta alay konusu oldu!

Bundan 20 yıl öncesine kadar medeniyetin beşiği, Peygamberler şehri, tarihin sıfır noktası ve kültür sanatın başkenti olarak anılan Urfa İsotizm ile son dönem de varlığını ciddi ciddi hissettiren Arabizmin yarattığı terör şehri algısından sonra şimdide sosyal medya da cehaletin simgesi, komik videolar yüzünden alay konusu olmuş durumda.

Şanlıurfa BŞ Belediyesinin yardıma muhtaç yoksullara dağıttığı bir erzak kolisinin Ceylanpınar ilçesinde işitme sorunu çektiği iddia edilen yatalak yaşlı bir teyzeye ulaştırılması esnasında çekilen videoyu izledim...

Önce BŞ Belediye personelinin Türkçe sonrasında Mevlana Mahallesi Muhtarı Ahmet Kurt'un teyzeye Kürtçe ısrarla BŞ Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül'ün gönderdiğini anlatmaya çalıştığı video neresinden bakarsanız bakın ayıbın daniskasıdır.

Bakınız; Şehir olarak BŞ Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül'ü yerel seçimi kazandığı güne kadar kendi halimde, yardımsever, dini bütün olarak bilirdik. 

Evet, seçimi kazandığı güne kadar melek olan  başkanın seçim sonrası içinden fiziken kendisine benzeyen ama ruhen başka bir adam çıktı! Yine de  Zeynel Başkanın personele videodaki söylemlere dair talimat verdiğini iddia etmek haksızlık olur.

Dini bütün, yardımsever ve karakterli adamdır Zeynel Başkan... (Öyle diyorlar... Bu lafa da illet olurum! Yahu bizim dinimiz yarım yamalak mıdır? Tövbe haşa!) 

Mesela salt kimsesiz çocuklara yardımcı olsun diye kirvesini önce BŞ Belediyesinde bağlı bir temizlik şirketinde hem de işe gitmeden maaş bağlamak; sonrada her ay her bir tanesinde 100 liralık alışveriş limiti olan yüzlerce bim kartı verecek kadar yardımseverdir iddiasını bilir misiniz?! 

Zeynel Başkanın iyilikleri bunlarla sınırlı değildir elbette... Cemalettin Güvenç döneminde sanki Urfa da dini bütün kimse kalmamış gibi Maraş'tan transfer edilen hafızımız var bizim.

Kimseler pek bilmez Güvenç' in memnun kalmadığı için pasifize ettiği, Nihat Çiftçi' nin döneminde memur olarak çalıştığı iddia edilen bu ismin Zeynel Başkan zamanında hooop daire başkanı olduğunu...

Şehirde bu değerli Hafızın eşini İŞKUR üzerinden işe gitmeden maaşa bağladığına dair çirkin iddialara inanmam. Bir işin boku bu kadar da çıkmaz canım...

Ancak bu arkadaşın imza attığı bir kararla personel maaşlarında indirime gidilir!

Tahmin edersiniz ki bu personellerin günahı Nihat Çiftçi döneminde işe girmiş olmalarıdır.

Mesai saatleri dikkate alınmayan; zor şartlar altında çalıştırılmak sureti ile istifaya zorlanan Hafızzade personel işinden olma korkusu ile sesini de çıkaramaz ve hak aramayamaz duruma düşmüştür.

Sanırım buraya kadar herşey tamam. Biz gelelim güne damga vuran video üzerinden gazeteci arkadaşım Cengiz Aslan' nın gazetecilik tarihine giren zaten mağdur personele sosyal medya üzerinden saldırması vakasına!

Cengiz Askan: Kendi deyimi ile uzun yıllardır Ankara, Kırşehir ve Nevşehir de yazılı gazete sahibi ve tecrübeli bir gazeteci.

Son dönemde ekurisi Mustafa Arısüt ile beraber Şanlıurfa BŞ Belediyesinin basındaki en önemli koruyucu melekleri!

Bir iddiaya göre Selami Yıldız'ın Ankara da düzenlenen Urfa Tanıtım Fuarının verilmelerine karşı çıkıp; ödemeyi imzalamamak için izne dahi çıktığı iki önemli gazeteci... 

Benim değil ama Selami Yıldız'ın etrafındakilere söylediğine göre böyle bir tanıtım ancak ve ancak BŞ, İlçe belediyeleri veya valilik nezdinde yapılabilirdi.

Dolayısı ile böyle bir etkinlik için her iki gazeteciye ödendiği iddia edilen 160 bin lira tamamen hukuksuzdu.

Yerel seçime kadar Şanlıurfa BŞ Belediyesinin bütün hizmetlerine adeta öfke kusan Mustafa Arısüt'ün Zeynel Başkan sonrası BŞ belediyesinden duyduğu memnuniyetin gerekçesini doğrusu kendisinden dinlemek isterdim.

Ne oldu gerçekten? Zeynel Başkan 9 ayda Urfayı hizmete mi boğdu yoksa size tanındığı iddia edilen imtiyazların aşkımıdır bu?!

Elbette Şanlıurfa BŞ Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül'ün birisi şehre ayak basmayan birisi eski BŞ Belediye muhalifi iki değerli gazeteciye her türlü imtiyazı tanıma hakkı vardır. Cılkı çıkmış olsa da, kimsenin buna itiraz etmeye hakkı olamaz.

Ancak sanırım sadece Urfa ve ülke değil; dünya gazetecilik literatürü ve tarihinde bir ilke imza attı Cengiz arkadaşımız.

Zeynel Başkanın yerel seçim sonrası yaptığı "Nihat Çiftçi giderayak 3.000 kişiyi işe almış! Biz sadece bu 3.000 kişiye yapılan ödemeleri düzenledik!" açıklamasının boş çıkmasını sorgulama gereği duymayan Cengiz & Mustafa ikilisi elbette yine Zeynel Başkanın 509 milyon olan borcu 1.5 milyar yani 3 katı olarak açıklamasına da ses çıkarmayacaktılar!

Hepsini anlarım da: Bir gazetecinin maaşında 600 lira indirime giden emekçiyi eleştirmesini anlamıyorum arkadaş.

Bütün dünyada gazeteciler özellikle beden işçilerinin alınterlerini savuruken Cengiz'in çıkıp video üzerinden "Bu maaşı indirilen personelin provakasyonudur!" şeklinde yaptığı provakasyonun açıklaması yoktur.

Bugün attığı tiwitleri hayretle okudum... 

Ceylanpınar eski belediye başkanı Abdullah Aksak'a oynanan çirkin oyunu ilk kez duyduğumuz gazetecidir Cengiz!

O çirkin oyunun oynandığı maçın 2. yarısı daha başlamamıştır. Doğrusu ikinci yarıda olası bir skor eşitliğinde Cengiz' in işi oldukça zor olacaktır... 

Şanlıurfa da gazetecilik kimliğinden öte kendisinin ifade ettiği "Vali Abdullah Erin' in akrabası" olarak bilinir.

Önce Abdullah Aksak, sonra Urfa Tanıtım Fuarı derken, bu gün imza attığı sözler ile sadece gazetecilik etiğine değil;  2 milyon Vali Abdullah Erin' nin duruşuna zarar vermektedir.

Ki zaten kendisine yönelik eleştirilerin şiddetli tepkiye dönüşmemesinin sebebi de sanırım Vali Erin' e duyulan saygıdandır... 

Neticede bugün bir gazetecinin bir BŞ Belediye Başkanını savunmak için işçi, emekçileri yerden yere vuran provakasyonuna da tanıklık etmiş olduk.

Dur bakalım daha neler göreceğiz..

Burada sorgulanması gereken: Belediye  personelinin neden ısrarla yardım kolisinin Zeynel Beyin cebinden çıkmış ve sanki hayat kurtaran yardım gibi anlatmaya çalıştığıdır.

İzlediğim kadarı ile Muhtar  Ahmet Kürt art niyetli biri değil. Ancak yine sorgulanması gereken muhtarın videonun sosyal medya da patlamasından sonra Beyazgül'ü aklamak için bütün hatayı üzerine almaya çalışmasıdır.

Burada sorgulanması gereken: Sindirilmiş, emeği elinden alınmış personel değil; BŞ Belediyesinin birkaç gazeteci ve fake sayfanın korumaya alacak kadar içine düştüğü zavallı haldir.

Burada sorgulanması gereken, biri valinin akrabası diğeri Zeynel Başkanın koruması kimliği ile iki gazetecinin artık basın, kültürel, insani etik değerleri yerle bir edecek kadar ileri gitmeleridir.

Yoksa etkinlik için 160 bin, ajansları için 400 Bin ödenmiş kime ne bundan!?